0 Yorum
5 Gece 6 Gün
Özel Tur
22 kişi
Türkçe
EKO GAP&DİYARBAKIR TURU
BÖLGENİN MERKEZİ OTELLERİNDE KONAKLAMA AYRICALIĞIYLA
Adana – Antakya – Gaziantep – Halfeti – Göbeklitepe – Harran – Urfa – Mardin – Midyat –
Hasankeyf – Deyrulzafaran Manastırı, Yeni Şehir Diyarbakır
HALFETİ – HARRAN – GÖBEKLİTEPE – MARDİN – MİDYAT – HASANKEYF DÂHİL
Halfeti’de Tekne Turu, Urfa’da Sıra Gecesi
6 GECE 6 GÜN | UZMAN REHBER KADROSU İLE
4 GECE KONAKLAMA
İZMİR - ADANA - ANTAKYA (HATAY) - GAZİANTEP
Sabah saatlerinde ekstra kahvaltı sonrası Doğunun Kraliçesi olarak adlandırılan Antakya'ya ulaşıyoruz. 3 ilahi dinin birleştiği bir kent mozaiği olan Antakya’yı sizlerle tanımaya başlıyoruz. Farklı din ve mezheplere ait ibadethanelerin yan yana yaşadığı bu güzel şehirdeki ilk durağımız kentin yamacına kurulduğu dağa da adını veren ve bugünkü sınırlarımız içinde inşa edilen ilk cami olarak Habib Neccar Cami oluyor. 7. yüzyılda buradaki bir tapınağın kalıntıları üzerine yapılan cami depremler nedeniyle farklı yıllarda onarılmış ve eklemeler yapılmıştır. Hristiyan ve İslam kaynaklarına göre Habib Neccar’ın hikayesini rehberimizden dinledikten sonra Ankakya’da yaşayan Arapların Suk-ul Tavil dedikleri Uzun Çarşı’da kısa bir serbest zaman veriyoruz, dileyen misafirlerimiz alışveriş yapabilir. Buradaki gezimizin ardından otobüsümüzle Hac Dağı’nın eteklerindeki Aziz Pierre Kilisesi’ne gidiyoruz. Hristiyanlık inancının ilk yayıldığı dönemde Aziz Petrus’un ilk kez vaaz verdiği ve cemaatin ilk kez Hristiyan isminin kullandığı bu mağara kilise Hristiyanlık tarihindeki önemi nedeniyle 1963 yılında Papa tarafından Kudüs’ten sonra Hristiyanlar için ikinci hac merkezi olarak ilan edilmiştir. Kiliseyi rehberimizin anlatımları eşliğinde gezdikten sonra Mozaik koleksiyonu bakımından oldukça zengin olan Antakya Mozaik Müzesine gidiyoruz. Çoğunluğunu Daphne kentindeki villaların tabanlarındaki mozaiklerin oluşturduğu müzede mozaiklerin yanı sıra Amik Ovası’ndaki höyüklerden elde edilen eserleri rehberimizden aldığımız bilgiler eşliğinde gördükten sonra Kurtuluş Savaşı'nda halkın üstün kahramanlıkları sebebi GAZİ ünvanı verilen şehrimiz Gaziantep'te ulaşıyoruz. Dar sokakları ve birbirinden güzel sivil mimari yapılarından oluşan yerleşimi görüyoruz. Ardından kültür yolu olarak düzenlenen rotada yapacağımız yürüyüşümüzde yapılış tarihi tam olarak bilinmeyen Gaziantep Kalesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze ulaşan Hanları panoramik olarak gördükten sonra Tarihi Tahmis Kahvesine ulaşıyoruz. İlk kez 1638 yılında yapılan, 1901 yılındaki yangından sonra yenilenerek günümüze gelen Tahmis Kahvesi’nde vereceğimiz mola ardından çarşılarda satılan birbirinden güzel Yemeniler, meşhur Elmacı pazarından yöreye özgü baharatlardan ve yörede Bandırma olarak bilinen cevizli sucuklardan, Bakırcılar Çarşısında satılan birbirinden güzel bakır eserlerden almak için vereceğimiz serbest zaman sonrası akşam yemeğimizi almak ve konaklamak üzere otelimize yerleşiyoruz.
Konaklama: 4* MetGold Otel vb.
GAZİANTEP - HALFETİ - HARRAN - ŞANLIURFA
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Büyük İskender tarafından geçit yeri anlamında isimlendirilen ZEUGMA’dan çıkartılan mozaiklerin sergilendiği Mozaik Müzesi oluyor. Dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiğinin yanı sıra konusunu Yunan mitolojisinden alan mozaikleri rehberimizin anlatımları eşliğinde gördükten sonra Gaziantep'e veda ederek, Fırat Nehri üzerinde kuzeyden güneye 4. baraj olan Birecik Barajı ile bir kısmı sular altında kalan Halfeti’ye doğru yola çıkıyoruz. Bizi bekleyen özel teknemizle Birecik baraj gölü üzerinde birbirinden güzel manzaraların eşliğinde yaklaşık bir saat sürecek tekne turumuza başlıyoruz. Tekne turumuz esnasında ilk dikkatimizi çeken Fırat Nehri ile Merziman Çayı’nın birleştiği noktada kurulan heybetli Rumkale oluyor. Kalenin ardından bir zamanlar yaşam alanı olarak kullanılmış mağara evleri ve önemli bir kısmı sular altında kalmış olan Savaşan köyünü, sular altında kalan caminin suların üzerinde kalan tek kısmı olan minaresini görüp fotoğrafladıktan sonra teknemizle Baraj Gölü üzerinde yüzen duba restoran da öğle yemeğimizi yiyoruz. Öğle yemeği sonrası 4 bin yıl öncesine ait olan Kültepe, Mari ve Ebla tabletlerinde adından bahsedilen Harran’a doğru yola çıkıyoruz. Meşhur Konik kubbeli evlerinden birini ziyaret ediyoruz. Burada yerel halktan bilgileri alıyoruz, fotoğraf çekiliyor ve Şanlıurfa merkeze geliyoruz. Yürüyerek şehri gezmeye başlıyoruz. Yapacağımız yürüyüşte Hz İbrahim’in Nemrut tarafından ateşe atıldığına inanılan Balıklıgölü, az ilerisindeki Ayn Zeliha gölünü, Rızvaniye camisini ve Hz İbrahim’in doğduğu Mağara olarak bilinen mağarayı görüyoruz. Buradaki gezimizin ardından Urfa'ya özgü, ekstra düzenlenen, geleneksel Yemekli Sıra Gecesine katılabilirsiniz. Konaklama otelimizde.
Konaklama: Urhay Otel, Vizyon Park Otel, Uludağ Otel, Kilim Otel vb.
GÖBEKLİTEPE - MARDİN - MİDYAT
Sabah kahvaltı sonrası insanlığın bilinen ilk mabedine, Göbeklitepe’ye doğru yola çıkıyoruz. 1996 yılında kazı çalışmaları başlayan Göbeklitepe’nin Neolitik dönem insanının kutsal tapım merkezi olduğu bilinmektedir. Buradaki tapınakları görüp Göbeklitepe hakkında rehberimizden bilgi aldıktan sonra gecesi gerdanlık gündüzü seyranlık, müze kent MARDİN’i tanımaya başlıyoruz. Buradaki ilk durağımız olan Mardin’in dar sokaklarında yapacağımız yürüyüşümüzde bölgenin kültürel ve tarihi açıdan en önemli sembollerinden birisi olan ‘Safran Manastırı’ şeklinde Türkçe'ye çevirebileceğimiz ve 1166 – 1932 yılları arasında Süryani Ortodoks Patrikliği merkezi olan Deyr-ul Zafaran Manastırı'nı ziyaret ediyoruz. Daha sonra kent dokusunun önemli bir unsuru olan Artuklu mimarisinin en güzel örneklerinden olan, kentteki en süslü taç kapıya sahip ve Mardin‘deki son Artuklu eseri olan Latifiye Camisi'ni gördükten sonra Mardin’in ‘Mimar Sinan’ı olarak bilinen Mimarbaşı Lole Serkis Gizo tarafından yapılan PTT binasını ve minaresi yine Lole tarafından yapılmış olan Şehidiye camisini yolumuzun üstünde gördükten sonra yörenin meşhur kahvelerini ve badem şekerlerini ve Süryani şarap alışverişimizi yapıyoruz ve aracımızla buluşup Kasımiye Medresesi’ne gidiyoruz. İki katlı ve Açık Avlulu Medrese tipinin en güzel örneklerinden olan Kasımiye Medresesini gezip özellikle de ana eyvanda bulunan çeşmeden, avlusunda bulunan havuza akan suyun hikayesini rehberimizden dinledikten sonra meşhur dizilerden ‘’Sıla’’ ve ‘ Hercai ‘’ ve ‘’Adını Kalbime Yazdım’’ çekimlerinin yapıldığı, MİDYAT'a varıyoruz. Midyat Konuk Evi olarak bilinen eski bir Süryani yapısı olan ve günümüzde bir çok dizi çekiminde kullanılan konağı gezdikten sonra Gümüşçüler Çarşısında vereceğimiz serbest zamanda dileyen misafirlerimiz bölgenin önemli el sanatlarından olan Telkari gümüş işçiliği örneklerini görüp alışverişlerini yapabilirler. Daha sonra otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Konaklama: Matiat Otel, Katori Otel vb.
HASANKEYF - DİYARBAKIR - ADIYAMAN
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, ILISU Barajı'nın yapılması ile birlikte sular altında kalan Hasankeyf'e doğru yola çıkıyoruz. Sular altında kalmadan önce taşınan Hasankeyf'in yeni yerleşkesini gördükten sonra Batman üzerinden Diyarbakır'a geliyoruz. Diyarbakır’a vardığımızda Diyarbakır Ulu Cami’ni, Cahit Sıtkı Tarancı Evi ve Müzesi’ni, Diyarbakır Surları’nı, Hevsel Bahçeleri’ni, Mardin Kapısı’nı ve Hz.Adem ile Hz.Havva’nın indirildiğine inanılan Kırklar Dağı’nı görüyoruz. Rehberimizin anlatımları eşliğinde On Gözlü Köprü'yü araç içerisinden fotoğraflıyor, gezimizi tamamlıyor ve Adıyaman'a doğru yola çıkıyoruz. Kâhta'ya doğru devam ediyoruz. Kâhta ilçesi üzerinden Nemrut Dağı Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan Kommagene Krallığı’ndan günümüze kalan en önemli eserleri görmek üzere yola çıkıyoruz . İlk durağımız Kommagene ailesi kadınları için yaptırılan ve önündeki sütun üzerinde bulunan kartal heykeli nedeniyle yöre halkı tarafından Karakuş Tümülüsü olarak adlandırılan mezar yapısını da görerek minibüslerimizle Roma İmparatoru Septimus Severus zamanında eski adıyla Chabinas şimdiki adıyla Cendere suyu üzerinde inşa edilen Cendere Köprüsü 'ne doğru devam ediyoruz. Yaklaşık 1900 yıldır ayakta olan bu köprüyü görüp Septimus Severus ailesiyle olan ilişkisini rehberimizden dinledikten sonra Kommagene Kralları’nın yazlık başkent olarak kullandıkları Arsemia kentinin yakınından geçerek Nemrut Dağı’na ulaşıyoruz. 2150 mt yükseklikteki zirvede Antiochos’un mezarının doğu ve batı taraflarındaki Zeus – Oromasdes, Apollon – Mithras, Herakles – Artagnes, Kommagene – Fortuna tanrılar heykellerini rehberimizin anlatımları ile yanıdıktan sonra GÜN BATIMINI izliyoruz. Gün batımı sonrası minibüslerimize binerek otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Konaklama: Grand İsias Otel, Bozdoğan Otel, Samos Otel vb.
ADANA - İZMİR
Sabah kahvaltı sonrası Adana’nın tarihi simgelerinden Taşköprü'yü görüyoruz. Seyhan nehri üzerinde yer alan taş köprüyü fotoğrafladıktan sonra Türkiye ve Balkanlar'daki en büyük ibadet alanına sahip olan Sabancı Cami'ni gördükten sonra, meşhur Adana kebabından yiyor ve dönüş yolcluğuna geçiyoruz. Konya - Çay - Denizli - Nazilli - Aydın güzergahını takip ederek gece geç saatlerde bu güzel serüven sonrası vedalaşarak bir sonraki BellimaTur organizasyonunda görüşmek dileği ile vedalaşıyoruz.
Bir cevap bırakın