Tunceli Malatya Kemaliye Divriği

Sabah Kayseri de alacağımız kahvaltı molamızın ardından, Ankara ve Konya'dan sonra İç Anadolu'nun üçüncü büyük kenti ve sanayi merkezi olan bu güzel şehri gezmeye başlıyoruz. Cumhuriyet Meydanı, Kalesi, Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi, Hunat Hatun Külliyesi gezeceğimiz yerler arasındadır. Daha sonra alacağımız serbest zamanda pastırma ve mantı alışverişlerimizi de yapıp Kayseri'den ayrılıyoruz ve yiğidoların memleketi Sivas'a doğru hareket ediyoruz. Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden olan, tarihi ipek yolu güzergahlarının kesiştiği yerde bulunan şehir, özellikle milli mücadele döneminin mimarlarındandır. Sivas, 1894 yılında Şarkışla ilçesinin Sivralan köyünde doğan ünlü halk ozanı Aşık Veysel’iyle, zeki ve sahibine bağlı dünyaca tanınan kangal çoban köpekleriyle, meşhur kaplıcalarıyla keşfedilecek birçok özelliğe sahiptir. Gök Medrese, Ulu Cami, Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Sivas Kongre Binası gezeceğimiz önemli noktalar arasındadır. Sivas'taki şehir turumuzu tamamladıktan sonra akşam yemeği ve konaklama için otelimize hareket ediyoruz.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Sivas'ın Divriği ilçesine hareket ediyoruz. Eski yunan kaynaklarında Aphlike, bizans kaynaklarında tefrike (Tephrice) şeklinde kaydedilen Divriği; Arap kaynaklarında suyun çıktığı yer/suyun kaynağı anlamında el-Abrik olarak geçer. Osmanlı kaynaklarında (15.Y.Y.) Divrik ve Divriği tarzında yazıldığı görülmektedir. Divriği’nin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Divriği tarihindeki en parlak yıllarını, 1150’lerden 1250’lere değin Mengücek Beyliği döneminde yaşamıştır.Tarihsel kimliğinin en belirgin öğeleri olan Kale, Kale Camii, Ulu Camii ve Darüşşifası, Bedestenler, Kümbetler, Köprüler, Hamamlar ve çevredeki Kervansaraylar bu yüzyılda inşa edilmiştir. Bizde Divriği'nin en önemli eseri olan Ulu Cami ziyareti ile başlıyoruz. Cami yöre Mengücekoğulları’nın yönetimi altında olduğu dönemde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından camisi ile birlikte 1228-1229 yıllarında yaptırılmıştır. İslam mimarisinin bu başyapıtı iki kubbeli türbeye sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşmaktadır. Yapılar, mimari özelliklerinin yanı sıra, sergilediği zengin Anadolu geleneksel taş işçiliği örnekleriyle UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası Türkiye’nin bu listeye giren ilk mimari yapısıdır. Kapılarındaki, özellikle Cennet Kapısında ki işçiliği hayranlıkla seyrettikten ve anlamlarını öğrendikten sonra, Divriği konakları ile gezimize devam ediyoruz. Yeni yeni restore edilen eski konakları gezdikten sonra çarşısında alacağımız serbest zamanda dileyen misafirlerimiz Divriği Pilavının da tadına bakma şansını elde edeceklerdir. Bu tarih kokan ilçemizden ayrılarak muhteşem Fırat manzaraları eşliğinde Karanlık Kanyon'a doğru ilerliyoruz. Doğayla tarihin birbirini tamamladığı Türkiye’nin büyüleyici yerlerinden Erzincan’ın Kemaliye ilçesi… Eski adı ‘Eğin’ olan Kemaliye, Erzincan’ın dokuz ilçesinden en ünlü olanı, zaten Erzincan’ın incisi olarak tanımlanıyor. Buraya adım attığınız andan itibaren ruhunuzu dinlendireceğiniz kesin... Ayrıca Kemaliye’de dünyanın en zorlu yolu ve Amerika’daki Büyük Kanyon’dan sonra dünyadaki en büyük ikinci kanyon yer alıyor. Geçmişte ‘Eğin’ olarak bilinen ilçenin adı Mustafa Kemal’in adından esinlenerek ‘Kemaliye’ye çevrildi. Keban Baraj Gölü kıyısında oldukça etkileyici bir vadinin içinde bulunan Kemaliye, günümüzde geleneksel yöre mimarisini ve dokusunu büyük ölçüde koruyor. İlk durağımız Karanlık Kanyon. Su seviyesi yeterli ise kanyonda tekne gezisi yapıyoruz. Dileyen misafirlerimizde, Erzincan'da, "dünyanın en zorlu yolları" arasında gösterilen ve yapımı 132 yılda tamamlanan Kemaliye-Divriği arasındaki Taş Yolu, çok sayıda tünel, viraj ve keskin uçurumlarıyla adrenalin sevenler için jeep parkuru ile bizleri bekliyor. En son Fırat üzerinde zipline da yaptıkdan sonra Kemaliye merkeze ilerliyoruz. Otelimize yerleştikten sonra meşhur Kemaliye evleri arasında yürüyerek önce Lökhane'ye gidiyoruz ve sadece dut ve cevizden yapılan meşhur tatlısının tadına bakıp mani yoluna doğru ilerliyoruz. Büyük özlem ve hasret içeren manileri okuduktan sonra akşam yemeği ve konaklama için otelimize dönüyoruz.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , '' ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA..O KÖY BENİM KÖYÜMDÜR..''diyerek Ahmet Kutsi Tecer'in köyü olan Apçaağa köyüne hareket ediyoruz. Burada dut ağaçlarının arasında ahşap binaların arasında yapacağımız keyifli yürüyüşümüzün ardından Kayabaşı'na giderek burada çaylarımızı kahvelerimizi içip muhteşem Kemaliye ve Fırat manzarasını seyrediyoruz. Bu huzur dolu ortamdan ayrılmak istemesek de , aracımızla buluşarak Arapgir'e doğru ilerliyoruz. Süper Vali olarak bilinen Recep Yazcıoğlu'nun yaptırmak için adeta canını dişine taktığı köprüye geliyoruz , Köprünün hikayesini dinleyip , zamanında yaşanan zorlukları gözlemledikten sonra Malatya'nın ilçesi Arapgir'e doğru devam ediyoruz. Arapgir ilçesi tarihi anlamda kadim bir ilçedir. Tarih öncesi dönemlerden başlamak üzere günümüze kadar kesintisiz bir yaşam sunmuştur. Barındırdığı nüfusu, tarihi değeri ve tarihi eserleri ile Anadolu’da ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Özellikle Osmanlı döne­minde sarayda ve Osmanlı ordusunda önemli görevlerde bulunan Arapgirli paşa ve diğer saray gö­revlilerinin çokluğu dikkat çekicidir. Bu bağlamda, saray kültürünün Arapgir’i etkilediğini görmek mümkündür. Eski adı Daskuza olan Arapgir bulunduğu bölgenin en eski yerleşim birimlerinden birisidir ve ülkemizin mutlaka görülmesi gereken ilçeleri arasında yer almaktadır. Malatya iline bağlı Arapgir ilçe merkezine 120 km mesafededir. Ülkemizde okuma yazma oranının en yüksek olduğu yerlerden birisidir ve 2000 senesinde %99 olmuştur. 1250 metre rakımda bulunan Arapgir de Millet Hanında alacağımız serbest zamanda kahvelerimizi içtikten sonra dileyen misafirlerimizle Ulu Cami ve Emiroğlu Konağı gezilerimizi yapacağız. Alacağımız yöresel öğle yemeğimizden sonra Keban ilçesine doğru hareket ediyoruz ve Keban Barajına da ev sahipliği yapan Keban ilçe sınırlarında bulunan Çır Çır şelalesi kenarında , buz gibi suların içerisinde alacağımız serbest zamanda kahvelerimizi de içtikden sonra Elazığ'a doğru devam ediyoruz. İlk durağımız Harput . Harput günümüzden yaklaşık 4.000 yıl önce , denizden 1.280 metre yükseklikte ve bugünkü Elazığ'ın 9 km kadar kuzeyinde , Uluova'ya hakim , birbirinden ayrı bloklar halinde stratejik önemi olan kayalıkların üzerine kurulmuş tarihi bir yerleşim yeridir.Günümüzde adeta bir açık hava müzesidir. Ulu Cami , Kalesi , Arap Baba Mescidi ve Türbesi , Harput Evi gezilerimizi tamamladıktan sonra yöresel alışverişlerimizi yaptıktan sonra aracımızla otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeğimiz ve konaklama otelimizde.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , Pertek'e geçmek için baraj kenarından feribota biniyoruz. Yaklaşık 20 dakikalık keyifli bir baraj gölü feribot seyahatinin ardından Munzur Vadisi’ne ilerliyoruz. Tunceli'de halk arasında kutsal kabul edilen ve sarp kayalardan akan 40 su kaynağından oluşan Munzur Gözeleri, doğal güzellikleriyle oldukça ilgimizi çekecek. .Efsaneye göre, Munzur isimli çobanın elinde tuttuğu kovadaki sütün yere dökülmesiyle ortaya çıkan Munzur Gözeleri, binlerce yıldır koruduğu gizemi ve kırk gözeden akan suyuyla ziyaretçilerini etkiliyor. Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'nce, 2001 yılında 1'nci derece doğal sit alanı ilan edilen Munzur Gözeleri, yöre halkınca kutsal kabul ediliyor. Bizde bu muhteşem doğada yapacağımız yürüyüş de dileyen misafirlerimiz dileklerini dileyip , dualarını edebilir , buz gibi soğuk suya dayanabilenler suya girebilirler. Kahvelerimizi içtikden sonra hiç ayrılmak istemesek dahi aracımızla buluşup Ovacık ilçesine doğru hareket ediyoruz. Tunceli’nin kuzeyinde yer alan İlçemiz ismini dağların arasında yer alan 74 km2’lik ovadan almaktadır. 1538 km² alanı ile ilimizin arazi yönünden en büyük ilçesidir. Alacağımız serbest zamanda yöresel ürünlerden alışverişlerimizi yapıp Tunceli'ye doğru devam ediyoruz. Dikilitaş da alacağımız öğle yemeğimizin ardından , Tunceli merkezde Alevi Evi ile gezimize başlıyoruz. Burada Alevi Kültürü hakkında detaylı bilgi aldıktan sonra Tunceli merkezde müze ile gezimize başlıyoruz.Yöreye ait inanç ritüellerinin, bal mumu heykelleri kullanılarak sergilendiği müzede, kentin en eski tarihsel buluntularından taş aletler, pişmiş topraktan çömlekler ve çeşitli madenlerden yapılmış eserler dikkati çekiyor. İlgi ile gezeceğimiz müzenin ardından alacağımız serbest zamanda , hediyelik eşyalarımızı aldıktan sonra Kutu deresi üzerinde bulunan Kara Haydar'ın yerine giderek , soğuk içeceklerimizi içip , fotoğraflarımızı çektikden sonra aracımızla Pertek'e ilerliyoruz ve feribot ile Elazığ'a geçiyoruz. Akşam yemeğimiz ve konaklama otelimizde.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Malatya'ya doğru devam ediyoruz. Malatya, Doğu Anadolu Bölgesi'nin batısında, doğu-batı ve kuzey-güney doğrultusunda uzanan yolların kavşağında bulunmaktadır. Karakaya Baraj Gölü altında kalan Cafer Höyük kazılarından elde edilen bulgulara göre Malatya'nın tarihi dokuz bin sene öncesine uzanmaktadır. Orta Asya, Orta Doğu ve Mezopotamya’dan gelen ticarî yolların kesişmesi ve batıya geçit veren bir konumda bulunması nedeniyle Malatya, tarihin her döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Battalgazi ilçesi ile gezimize başlıyoruz. Battalgazi heykelini görüp , Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayına hareket ediyoruz. 1637 tarihinde IV. Murat’ın silahtarı Bosnalı Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. 68x76 metre boyutunda dikdörtgen bir alan üzerine, açık avlu ve kapalı hol olarak inşa edilmiştir. Kemerli olan giriş kapısının her iki yanında bir oda görülür. Bu kapının üstünde duvar içerisinden merdivenle çıkılan bir mescit olduğu sanılan kısma varılır. Holün avluya bakan yüzünde ve girişin her iki yakasında üstleri tonozla örtülü altışar oda sıralanır. Asıl kapalı kısmın üstü ise üç sıra tonozla örtülmüştür. Tonozlar sade ayaklar üzerine basmaktadır. Kervansaray gezimi tamamladıktan sonra Malatya'nın önemli tarihi eserlerinden Aslantepe Höyüğüne devam ediyoruz. 2014 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi geçici listesine alınmış olan Arslantepe Höyüğü 26 Temmuz 2021 tarihinde Çin'in ev sahipliğinde yapılan UNESCO 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındı Arslantepe Höyüğü’nün Kültür Dolgusu 30 metre yüksekliğindedir. M.Ö.5000 yıllarından M.S.11'inci yüzyıla kadar yerleşim görmüştür. M.S.5-6 yüzyıllar arasında Roma köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır. Hayranlıkla gezeceğimiz , kazı çalışmalarının halen devam ettiği Höyük den şaşkınlıkla ayrılıyoruz ve Malatya merkezde Şire Pazarında alacağımız serbest zamanda kayısı alışverişlerimizi de yapıyoruz ve ardından Darende ye doğru devam ediyoruz. Tarihi ve doğal güzellikleri ile dikkati çeken Malatya'nın Darende ilçesindeki Tohma Kanyonu ve hemen yanı başındaki "Somuncu Baba" olarak tanınan Şeyh Hamid-i Veli'nin türbesinin de bulunduğu külliyeyi geziyoruz. Kanyon, ahşap köprüleri, mini doğal şelaleleri, su çarkları, yürüyüş alanları ve Tohma kıyısındaki çay bahçeleriyle bize oldukça keyifli ve huzurlu bir ortam sunacak. Burada yorgunluğumuzu attıkdan sonra Ürgüp'e doğru devam ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Ürgüp den ayrılıyoruz. Ürgüp (eski adı Yunanca Ossiana) Kapadokya'nın coğrafi kalbidir. Selçuklu dönemlerinde ticaret merkezi olarak kullanılırdı. Jeomorfolojik manzaraları ve mağara evleri ile oldukça ilgi çeken ÜrgüpKapadokya'nın en büyük yerlerinden biridir ve birçok mağara otel ve restorana sahiptir. Dervent Vadisine geçiyoruz. Burada birçok peri bacasının içerisinde hayal dünyamızı çalıştırıyoruz ve deve şeklini almış olan peri bacası ile de fotoğraflarımızı çekiyoruz. Birçok benzetmeler yaptıkdan sonra bölgenin en büyük Peri bacalarının bulunduğu Paşabağlara geçiyoruz. Burada fotoğraf çekimlerimizi yapıp Avanos'a doğru ilerliyoruz. Alacağımız öğle yemeğimizin ardından da Kızılırmak'ın toprağı ile şekillenen seramik yapım atölyelerine gidiyoruz. Bizde nasıl yapıldığını deneyimleyerek gözlemledikten sonra dileyen misafirlerimizle peri bacaları arasında ATV heyacınını yaşıyoruz. Keyifle tamamlayacağımız ATV parkurumuzun ardından Uçhisar'a gelerek kabakçekirdeği alışverişlerimizi de yapıp dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Nevşehir - Aksaray - Konya - Antalya güzergahını takip ederek, Antalya'da sizleri alınış noktalarınıza bırakarak, iyi dileklerimizle bir daha ki Lisinya Tur seyahatinde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.