İstanbul Çıkışlı Uçaklı Güneydoğu Turu

Güneydoğu Anadolu
Derecelendirilmemiş
Süre

3 Gece 4 Gün

Tur Tipi

Günlük Tur

Kişi Sayısı

Sınırsız

Diller

Türkçe


Tur Detayları

İstanbul’dan çıkışlı harika bir Güneydoğu turuna ne dersiniz?

Mezopotamya’nın eşsiz tarihi ve doğasını bir arada görerek unutamayacağınız anlar yaşamaya var mısınız?

Adıyaman da Nemrut, Şanlıurfada Balıklıgöl, Mardin’de Sıla Konağı, Diyarbakır’da Hevsel Bahçeleri, ve daha neler neler tabiki hepsini burada yazmaya kelimeler yetmez. Hep Birlikte gezip görmek için şimdi rezervasyonunuzu oluşturun yada Uzman ekiplerimizden destek alın.

1.Gün Adıyaman-Diyarbakır

Saat 07.00 İstanbul sabiha gökçen havalimanındaki uçağımıza binerek Malatya’ya hareket havalimanında bizi bekleyen aracımıza binerek Malatya Atatürk Evi’ne geçiyoruz. Atatürk Evi Müzesi kesme taştan yapılmış bir 19’uncu yüzyıl Osmanlı yapısıdır. Atatürk, 1931 ve 1937 yıllarında Malatya’ya geldiğinde bu binayı kullanmıştır. Daha sonra, tarihi konakların olduğu yere geçiyoruz. Yan yana beş konaktan oluşan bu binalar 1900’lü yılların başlarında inşa edilmişlerdir. Burada fotoğraflarımızı çekinip Malatya sanat sokağını gezdikten sonra Şire Pazarına doğru yol alıyoruz. Şire Pazarında serbest zamanla alışverişlerimizi yaptıktan sonra Adıyaman’a doğru hareket. Öğle yemeği ardından Adıyaman’da bizleri bekleyen minibüsler ile Adıyaman’ın Kahta ilçesine hareket ederek Kommagene Kralı Mithridates ve ailesinin mezarlarının bulunduğu Karakuş Tümülüsü’ne ulaşıyoruz. Muhteşem manzara eşliğinde rehberimizin yapacağı anlatımların ardından minibüslerimize binerek Roma döneminin en görkemli köprülerinden birisi olan Cendere Çayı üzerine inşaa edilmiş 18 asırlık Cendere Köprüsü’ne varıyoruz. Burada fotoğraf molası verdikten sonra Doğu Toros sıra dağları üzerinde 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı’na tırmanışa geçiyoruz. Zirvede 2150m’de Kral I. Antiochos’un Tümülüsü yer almaktadır. Doğu ve batı teraslarında I. Kral Antiochos tarafından yapılmış Zeus (Oromasdes), Apollon, Mithras, Helios, Hermes, Herakles, Artagnes, Ares, Kommagene, Tche ve kendisinin dev heykelleri bulunmaktadır. Kral I. Antiochos, bir araya getirdiği Yunan-pers din ve kültürünü, geleneklerini bu eserlerde açık bir şekilde pekiştirmiştir. Rehberimizden gerekli bilgileri aldıktan sonra Antiochos’un şu vasiyetini hatırlayarak eşsiz günbatımı manzarasının keyfini çıkartıyoruz; “Doğum günüm her ay ve yıl kutlanıp, bayram günü olacak, bu günlerde baş rahip, tanrılar ve benim için kendisine benim ve kanunların cömertçe verdiği Pers kılığına bürünerek hepimizin üzerine altın çelenkler koyacak. Hepimiz için bol bol kokular yakacak ve gereğince kurbanlar kesecek, kutsal sofraları en güzel yemekler ve şaraplarla donatacak. Buraya toplanan ulusum, bol bol yiyip bayram edecek” Günbatımı ardından tekrar minibüslerimize dönüyor. Adıyaman’daki aracımıza binerek Diyarbakır’a doğru hareket ediyoruz. Diyarbakır’da konaklama..

2.Gün Diyarbakır-Mardin

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Diyarbakır’da ilk gezi noktamız “Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” şiiriyle tanıdığımız Diyarbakırlı Şair Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi olacaktır. Her mevsim için ayrı kullanım alanları yaratılan bu güzel evde bölge sivil mimarisinin ince örneklerini göreceksiniz. Burada vereceğimiz kısa molamızın ardından Anadolu’nun ilk, İslam Âlemi’nin 5. Harem-i Şerif’i olan Ulu Camii gezimizi gerçekleştirip, 1500 yılında Akkoyunlu Kasım Bey tarafından yapılan Dört Ayaklı Minare’yi (Şeyh Mutahhar Camii) göreceğiz. Daha sonra yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen Diyarbakır surlarının en eskisi olan Keçi Burcu, Urfa Kapı ve Mardin Kapı’yı panoramik olarak görüyoruz. Ardından On Gözlü Köprü’ye varıyoruz. Hıdırellez zamanı yöre halkı dileklerini bir beze yazıp bu köprüden Dicle Nehri’ne atarlarmış. Daha sonra Dicle Nehri kıyısında bulunan 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan, tarımsal değerinin dışında, kültürel ve tarihi olarak da özgün bir yere sahip Hevsel Bahçelerini görüp fotoğraflıyoruz ve Diyarbakır’a veda ederek Tarihi Mardin şehrine hareket ediyoruz.

Mardin’e vardığımızda ilk durağımız Süryani Ortodoks Patriklerinin yaşadığı Deyrulzafaran Manastırı Canlı bir tarih görünümünde olan manastırda 52 Süryani Patriğinin mezarı bulunmaktadır. Rehberimiz eşliğinde Mor Hananyo Kilisesi, Azizler Evi, Meryem Ana Kilisesi ve Güneş Tapınağı ziyaretlerimizi gerçekleştirip bilgiler aldıktan sonra serbest zaman veriyoruz. Mardin Ovası’na hakim konumu ve muhteşem mimarisi ile sizleri büyüleyecek olan Deyrulzafaran Manastırı sizleri kendisine hayran bırakacaktır. Serbest zamanımızın ardından Kasımiye Medresesi’ne hareket ediyoruz. Artuklular Döneminde yapımına başlanan ve 15. Yüzyılın sonlarında Akkoyunlu Sultan Kasım İbn Cihangir döneminde tamamlanmış olan Medrese’de rehberimizden bilgiler alarak gezip, fotoğraf molası ardından Diyarbakır Kapı’da aracımızdan inerek Eski Mardin sokaklarında yürüyüşe başlıyoruz. Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan yürüyüşümüzde Şeyh Çabuk Camii, Zinciriye Medresesi, Mardin Protestan Kilisesi, Latifiye Camii, Sokulbar (İnekler Çarşısı), Bakırcılar Çarşısını göreceğiz. Yürüyüşümüz sırasında Artuklu Döneminin mimari örneklerinden olan Mardin Ulu Camii’yi rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin’in sembolü olan Mardin Ulu Cami kayıtlara göre iki minareli inşa edilmiştir. Caminin bugün mevcut olan tek minaresinin kare kaidesindeki yazıt, yapım tarihini 1176 olarak vermektedir. Fakat bugünkü minare 1888/1889 yıllarında yeni ve elektik bir üslupla yapılmıştır. Bazı Süryani yazarlar kiliseden çevrildiğini söylerler. Yapı kiliseden çevrilmemiş olsa bile, yerinde eski bir kilisenin bulunması muhtemeldir. Burada rehberimizden alacağımız tarihi bilgiler ardından sokakları birbirine bağlayan küçük tünellerin yani Abbaraların altından geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Bir dönem PTT Binası olarak kullanılmış ve bu şekilde tanınan, eski bir Ermeni Konağı olan Şahtana Konağı’nı görüyoruz. Ardından13. Yüzyılın başlarında Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan tarafından yaptırılan Şehidiye Camii’ni görerek Mezopotamya Ovasına karşı yorgunluk çaylarımızı içebilmek ve muhteşem fotoğraflar çekebilmek için kısa bir mola veriyoruz. Ardından Mardin’in meşhur kahve ve kuruyemiş alışverişlerimizi gerçekleştirip otelimize geçiyoruz.

3.Gün Mardin-Şanlıurfa

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Midyat’a doğru hareket ediyoruz. Midyat’ta Sıla, Hercai, Ah Bir Bulut Olsam gibi dizilerin çekildği Midyat Konukevi gezimizi gerçekleştiriyoruz. Birbirinden harika fotoğraflar çekebileceğiniz Konukevi ziyaretimiz sonrasında Süryani ustalar tarfından yıllar boyunca geliştirilmiş ve bir kültür halini almış Telkâri sanatının örneklerini görüp satın alabileceğimiz telkâri atölyesini ziyaret edip, alışverişlerimizi gerçekleştiriyoruz. Telkari alışverişlerimizden sonra Tarihi Midyat Evleri arasında gezinti yaptıktan sonra çarşıda bizi bekleyen otobüsümüze binerek Midyat’ın güneyinde kalan plato ve tepelerin eteğinden kaynağını alan Beyazsu’ya hareket ediyoruz. Mardin’in kurak ve ağaçsız coğrafyasında, serin ve berrak suyu, ağaçları ve yeşilliği ile Beyazsu’da öğle yemeği molası veriyoruz. Yemekten sonra Mardin’in 30 km güneydoğusunda, Oğuz Köyü’nde yer alan Dara Antik Kenti Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşkelerinden biridir. Kaya içine oyulu oluşan ve geniş bir alana yayılan Dara Antik Kenti’ni rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Dara Antik Kenti gezimizin ardından Mardin’e veda ederek Hz. Eyüp Peygamber’in çile çektiği, Şuayip Peygamber’in İbadet ettiği Peygamberler Şehri Şanlıurfa’ya doğru hareket ediyoruz.

Şanlıurfa’nın Örencik Köyü yakınlarında bulunan Anadolu’nun ve Dünya’nın uygarlık tarihinin ilk tapınaklarına ev sahipliği yapan, Unesco Dünya Kültür Miras Listesindeki Göbeklitepe Höyüğü’ne varıyoruz. Keşfiyle birlikte sadece bölge tarihini değil insanlık tarihini değiştiren, tarihi 12 bin yıl önceye dayanan Göbeklitepe, geçtiğimiz yıllarda National Geographic dergisinin tüm dünyada “Dinin Doğduğu Yer” sloganıyla kapak yapılmıştır. Henüz çok az bir kısmı açılmış olan ve neolitik çağın Hac Merkezi kabul edilen Göbeklitepe hakkında rehberimizden tarihi bilgiler aldıktan sonra otelimize doğru hareket ediyoruz. Dileyen misafirlerimiz bölge kültürünü tanıyabileceğimiz ekstra olarak düzenlenecek sıra gecesine katılabilirler.

Önemli: Şanlıurfa otel konaklamamız oda kahvaltıdır. Akşam yemeği için dileyen misafirlerimiz yemekli sıra gecesi programına dahil olabilirler. (Ekstra)

Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Mardin’de alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Sıra Gecesinde alınacaktır. (Ekstra)

4.GünŞanlıurfa-Gaziantep

sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Şanlıurfa denilince akla ilk gelen gezi yerlerinden birisi olan Balıklı Göl’e hareket ediyoruz. Balıklı Göl, Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinmektedir. Kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa’nın en çok ziyaretçi çeken yerlerindendir. Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yerde oluşan Balık Göl (Halil-Ür Rahman) ve Nemrut’un kızı Zeliha’nın gözyaşlarından oluştuğu söylenen Aynzeliha Gölü’nü görüp rehberimizden bilgiler aldıktan sonra fotoğraf molası veriyoruz. Ardından Şanlıurfa’nın otantik çarşılarında Urfa’ya özgü ürünler alabilmeniz için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından otobüsümüze binerek “Yolların kesiştiği yer” anlamına gelen Harran’a hareket ediyoruz. Harran, Dünya üzerinde sadece 3 bölgede bulunan Konik Kubbeli Evleri ile koruma altına alınmıştır. İlk İslam üniversitesinin de bulunduğu 5000 yıllık geçmişe sahip olan Harran’da, Harran Üniversitesi(Ulu Cami), Harran Höyüğü, Kale, Kervansaray ve Geleneksel Konik Harran Evlerini görüp bir tanesine misafir oluyoruz. Konukevi ziyaretimiz sırasında yöresel kıyafetler giyerek fotoğraflar çekebilirsiniz. Harran gezimizin ardından Şanlıurfa’ya veda ederek Gaziantep’e doğru hareket ediyoruz. Gaziantep’teki durağımız Zeugma Müzesi olacaktır. Selevkoslar tarafından kurulan sonrasında Roma dilinde iki yakayı bir araya getiren anlamında isimlendirilen Zeugma Kenti’nin Birecik Barajı sularının altında kalmasının ardından, Romalı Generallerin villalarının taban moziklerinin çıkartılıp sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi’ne hareket ediyoruz. 9 Eylül 2011 tarihinde Gaziantep’te açılan ve 1700 metrekarelik mozaik ile dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olma özelliğini taşıyan müzede Dünyaca ünlü ‘’Çingene Kızı’’ mozaiğinin yanı sıra konusunu Yunan Mitlojisinden alan mozikleri rehberimizin anlatımları eşliğinde geziyoruz. Zeugma Müzesi gezimizin ardından GEZİ EKSPRESİ ile Gap Turumuzun sonuna geliyor ve bir başka GEZİ EKSPRESİ organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşarak dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.

Gaziantep-İstanbul (saw) 21.15

Gaziantep-Ankara Esenboğa havalimanı 21.45

Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Şanlıurfa’da alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Gaziantep’te alıancaktır. (Ekstra)

  • Air fares
  • 3 Nights Hotel Accomodation
  • Tour Guide
  • Entrance Fees
  • All transportation in destination location
  • Sabah Kahvaltıları
  • Akşam Yemekleri
  • Seyahat Sigortası
  • Ören Yeri Giriş Ücretleri
  • Urfa Sıra Gecesi
  • Öğlen Yemekleri
  • Halfeti Tekne Turu

4 Günlük

Türkçe

İstanbul

Turun Yeri

Güneydoğu Anadolu

Değerlendirmeler

0/5
Derecelendirilmemiş
Dayalı 0 genel bakış
Mükemmel
0
Çok İyi
0
İdare eder
0
Kötü
0
Korkunç
0
Toplam 1 - 0 0 gösteriliyor

Değerlendirme yaz

Başlayan €5.490,00

Tur Yetkilisi

geziekspresi

2022' den Beri Üye

İlginizi çekebilir